Uzun zaman önce büyülü bir krallıkta yedi sihirli taş varmış. Bu taşlar krallığın barış ve huzurunu koruyan güçlü sihirler ile doluymuş. Ancak bir gün krallığı ele geçirmek isteyen kötü kalpli bir büyücü sihirli taşları çalmak ve krallığın sahibi olmak için ülkeye gelmiş.
Krallıkta bulunan yüksek kuleye tırmanan ve sihirli taşlara sahip olmak için planlar yapan büyücü, krallığı koruyan taşların sihirleri ile engellenmiş. Bu durum karşısında çok öfkelenen ve pes etmeyen büyücü krallığın her yerinde kargaşa çıkaracak büyüler yapmış. Böylece oluşan bu kaos sayesinde istediği gibi hareket edebilecek ve sihirli taşlara sahip olacakmış.
Krallıkta herkes birbiri ile anlaşmazlıklar yaşamaya başlamışlar. Bu durumu gören kral ve kraliçe büyük bir endişeye kapılmışlar. Sihirli taşların gücünü yitirmesinden korkan kral ve kraliçe sihirli taşların gücünü korumak için ellerinden geleni yapmaya başlamışlar. Kral bu cesur bir maceraperest olan genç kahramanı sihirli taşları koruması için görevlendirmiş.
Cesur kahraman ile birlikte güçlerini birleştiren krallık sakinleri kötü kalpli büyücüye karşı savaşmaya başlamışlar. Herkes elinden geleni yaparak krallıklarını ve sihirli taşları korumaya çalışmış. Kötü kalpli büyücü boş durur mu? Bu arada tüm gücüyle kötü büyüler yaparak saldırmış.
Büyücü yedi sihirli taşa ulaşmış ve onları alarak kaçmaya başlamış. Büyücüyü takip eden ve taşları ne pahasına olursa olsun yeniden almayı başaran cesur kahraman ve ahali yedi sihirli taşı tam da olması gereken yere yerleştirmişler. Kötü kalpli büyücüyü de ülkenin en karanlık zindanlarından birine hapsetmişler.
O günden sonra tüm kraliyet huzurlu bir biçimde yaşamını sürdürmeye devam etmiş. Kralın vefatı üzerine tüm ülke halkı cesur kahramanın kral olmasını istemiş. Bu yüce görev için kendisini layık gören halka sonsuz teşekkür eden ve krallığı kabul eden cesur kahraman ülkeyi tüm halkla birlikte yönetmeye başlamış. Yapacağı tüm işlerde mutlaka halkın fikrini alırmış. Bu yönetim şekli halkın da çok hoşuna gitmiş. Birlikte uzun yıllar yedi sihirli taşın da koruması ile barış, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamlarını sürdürmüşler.